Suriye’de başlayan ve pek çok insanı yerinden eden, sevdiklerinden ayıran savaşın üzerinden 7 yıl geçti. Zaman bizler için gündelik hayatta hızlı akabilirken; yerlerini terk etmek ve başka bir ülkede yaşamak zorunda kalan 5 milyondan fazla insan için durum hiç de öyle olmayabiliyor. Dillerini bilmedikleri, kimi kültürel farklar yaşadıkları, ekonomik zorluklarla karşılaştıkları bir yerde insan nasıl mutlu ve huzurlu olabilir? Nasıl üretebilir? Üretip hem kişisel gelişimine hem de yaşadığı topluma nasıl katkıda bulunabilir, insanlara uyum sağlayabilir? İşte bu sorularla yola çıktı Türk Kızılayı Toplum Merkezleri. 2015 yılında faaliyete geçen ve şu anda Türkiye’nin 15 farklı bölgesinde hizmet veren Toplum Merkezleri psiko-sosyal destek ve sağlık, koruma, yönlendirme, geçim kaynağı geliştirme ve uyum bileşenleri bünyesindeki çalışmalarıyla ülkemizde yaşayan yabancıların ve bölge halkının daha mutlu, huzurlu ve “umut”lu bir yaşam sürmelerine olanak sağlıyor. Bu çalışmalardan faydalanan Delal (41) de Toplum Merkezi’nin binlerce faydalanıcısından sadece biri. Her şeyi geride bırakıp göç etmek zorunda kaldıktan sonra yepyeni bir hayat kurmaya ve umutdunu her zaman korumaya çalışan Delal da şu anda kendi işinin sahibi. Asıl mesleği öğretmen olan Delal, yaşam koşullarının zorluğunu daha Suriye’de iken hissetmeye başlamış. Bulunduğu köyün teröristler tarafından basılması ile başka bir köye gitmek zorunda kalmış. Orada da benzer sıkıntılar yaşayınca kızıyla birlikte yasal olmayan yollarla Türkiye’ye gelmiş. Önce köye yerleşip çiftçilik yapmış. Şanlıurfa merkeze geldiklerinde de hayatını kolaylaştıracak şeyler aradığını, Türk Kızılayı Toplum Merkezleri’ni de bu şekilde öğrendiğini iletiyor. “Ben öğretmenim ve Türkiye’ye ilk geldiğimde tarım işlerindeydim. Sonra Kızılay’a gelince kuaför oldum ve hayatım daha temiz, daha düzenli olacak” diye devam ediyor sözlerine.